2 YAŞ SENDROMUNA HOŞ GELDİNİZ

   Selam  canımın içi ;

       Etraftan hep duyardık da neymiş bu iki yaş sendromu derdim. Zaman zaman içimden de yok böyle bir şey benim oğlum iki buçuk yaşında ama böyle bir davranış şekline rastlamadık dedim. Dedim ama eskiler ne demiş büyük lokma yut büyük konuşma demişler.
       Demin de dedim ya gerçekten yok böyle bir şey kabus mu bu ne bir  kaç günün içinde benim oğlum gitti yerine huyunu suyunu anlamakta güçlük çektiğimiz yeni bir ergen hırçın asi başka bir KEMAL geldi. Neyse ki bu süreç geçici bir birey olma ispatından ibaret süreçmiş.
       Yeni Kemal dediğim dedik çaldığım düdük bir yapıya sahip. İsteklerinde sınır ve mantık aramazsan Kemalle aran iyi ama kazara bunlardan birini arar hatta aklından bile geçirirsen hapı yuttun demektir.

ÜÇÜNCÜ SAÇ TIRAŞIMIZI DA OLDUK

   Evet 15,05,2015 Cuma tarihinde üçüncü kez saç tıraşımızı da olduk. Ne tıraştı ama kavga kıyamet feryat figan gerçekleşti. İnanıyorum ki bunları ileride okuduğunda  '' Bu neyin kafasıymış niye ağlamışım '' diyeceksin. Canımın içi benim....

BENİM DÜNYAM HERŞEYİMSİN :)

     Benim DÜNYAM Canım Her şeyim Bir tanem ;
sana nasıl hitap etsem bilemiyorum sana olan sevgimi tutkumu nasıl ifade edebilirim bilemiyorum. 

     Sen doğduğun günden beri annenin ve benim dünyamızın hayatımızın odak noktası oldun. Seni bir an bile görmeden yapamıyoruz , yorulduğumuz zaman uyusa da biraz soluk alsak diyen biz anne baban uyuyunca da bir an önce uyansa da öpsek kokusunu taaa içimizin derinliklerine çeksek diyoruz. Sen bizim ömrümüz nefesimizsin. Sadece biz mi halan , babaannen ,  teyzelerin ,  anneannen herkes bizden önce seni soruyor. Kimi ali , kimi Kemal , kimi Ali Kemal , Kimi Balım ne yapıyor diyor . Anlayacağın bizim papucumuz dama atıldı ; gerçi iyi ki de varsın da atıldı.
    Bu arada neler yapıyorsun biraz bahsedeyim . Ne yapmak istediğini artık çok net biliyor ve yapıyorsun. İstediğin bir şeyi yapana kadar tüm gücünle uğraşıyor elde edene kadar inatla ve kararlılıkla mücadele ediyorsun. Tabii bu istekler bizi zaman zaman yormuyor kızdırmıyor  da değil. Nasıl mı mesela iki çorabının ayrı ayrı teklerini giymek istiyorsun. Bazen ise aynı ayağına iki çorap giyerek diğerine giymemeyi istiyorsun. Dışarıda yağmur rüzgar varken kısa şort kısa kollu tshırt ile dolaşmak istemen de  az sinir bozucu değil. Hele 7 gün 24 saat lavaboda su ile uğraşmak isteğine ne demeli acaba ?
    İşte bu senden şikayetmiş gibi bahsettiğim şeyler aslında bu dünyayı bir Ali Kemal Başbuğ gözünden yeniden keşfetmemizi sağlıyor bize. Olay anı çok stresli yaşansa da durup arkamıza baktığımızda hep tebessüm edecek bir anımız oluyor. Seninle yine yeniden hayatı sıfırdan keşfetmenin tadı hazzı doyumsuz bizler için. 94 yaşındaki Elmas Hanım dahi seninle olduğun  90 yaş daha genç . O bile seninle sandalye koltuk kapmaca oynuyor. Ama sen de az değilsin kadını bir türlü rahat bırakmıyorsun. Sürekli gözün oturduğu sandalyede koltukta yattığı yatakta. Aranızda tatlı bir rekabet var koltuğa kim kurulacak diye. Laf aramızda sana ne var bu koltukta diyen Elmas Hanım da başka koltuğa oturmuyor ya sahi ne var bu koltukta acaba ?
     Tek tük kelimeleri kullanmaya devam ediyorsun emma ( elma ) , bal (bal) , fu (şu) , ha (hala) , go (top oynamak) , iki elin işaret ve baş barmakların uçları daire şeklinde birleştirilir ve dört parmak uçları birbirine dokundurularak hareket devam ettirilir ( enteresan ama bu tornavida ) , yine iki elin işaret ve baş parmakları daire şeklinde birleştirilir iki elin parmakları barışma hareketi ile birbirinin arasından geçirilir ( bu ise kapak ambalaj açma ) , hav hav (evet köpek) mööö (inek) NEEE( KOYUN KEÇİ) cikcik (kuş) ağzın içerisi işaret parmağı ile gösteriliyorsa (süt) , iki avuç ovuşturuluyorsa (el yıkama) , bay (hoşça kal güle güle ) , oturan babanın karşısına geçilip yer işaret parmağı ile gösteriliyorsa kalk oynayalım . LOGNA veya buna benzer bir şey tam yazılışını bilemediğimiz yine kemale özgü bir kelime ( bu ise araba demek) . Bir de yeni bir kelimen daha var baKK ( bu zaten anlaşılacağı gibi bak demek) ama güzelliği şurada bakın sonundaki K harfleri oldukça sert ve gırtlaktan çıkacak.

BU GÜN TAM 2,5 YAŞINDASIN

   Bi tanem canım Oğlum ; 
  bu gün tamı tamına iki buçuk yaşında oldun. İlk geldiğin günden beri çok şey değişti artık her şeyi anlıyor fakat sadece işine gelenleri yapıyorsun.  Uzmanlık alanlarının arasında cep telefonu tablet bilgisayar ve internet öncelikli sırada geliyor.  
     Dün gezmeye dışarı çıktık dışarı çıkmak bizim için artık zorlaştı eskiden pusetinde oturan Kemal bey sokakta alış veriş merkezinde tam bir canavar oluyor elini vermek istemiyor . Aklına eseni yapayım diyor. Gördüğü her şeyi alışveriş sepetine atıyor.
       Dün sana klozet kapağı aldık sen de istediğin zaman  tuvaleti kullanmaya başlayabilirsin. Evin küçük tuvaletini yavaş yavaş sana hazırlıyoruz bu gece fayanslara çıkartmalar yapıştırdık. Bakalım ne zaman başlayacağız bu işe ?
         Seni çok çok çok ama  pek çok seven BABAN

   Canım oğlum merhaba ; 

      Takvime bakınca epey bir ara verdiğimizi anlamış bulunmaktayım. İşte oğlum hayat böyle bir şey bir bakıyorsun dünyaya gelmişsin bir bakmışsın ki büyümüş yetişkin olmuş ve orta yaşlara ulaşmışsın her insan gibi ben de zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.  Yine günler günleri kovalamış durmuş. En son yazdıklarımızın ardından epey bir zaman geçmiş. Bu arada  bir yılbaşı geçti yılbaşı gecesi hep beraber  halanlardaydık. Emre abinler babaannen ile birlikteydik.
       Önemli tarihlerimiz arasında ikinci kez saç tıraşını  6 Şubat 2015 Cuma günü oldun. Bu kez tıraşını yine Efor Kuaförde  Burak ağabeyinde oldun .

A N N N N N E E E E E E

          Evet , en sonunda ilk en anlamlı kelimen döküldü o dilinden o tatlı dudaklarından . 11 Kasım 2014 akşamı yaklaşık saat 22,30 civarıydı kendi isteğinle altını açıp seni giydiren annene bastıra bastıra çok tatlı bir biçimde annnnneeeeee dedin . Çok tatlısın sen bizim canımızsın.
          Daha önceleri de  birçok kereler babaya halaya benzer kelimeleri söylemiştin . Ama bu hepsinden daha net ve güzeldi. Bu nedenle de  biz ilk kelimeni annnnnnne olarak tescilliyoruz.

Oğlum ; Merhaba
          Klasik bir başlangıç yaparak vakitsizlik yüzünden uzun süredir yazmadığımdan bahsetmeden ; hemen konuya girelim .

           Günler geçip gidiyor biz ise yetişmekte zorlanıyoruz. Sen ise hayatı dolu dolu yaşamaya bayılıyorsun hiç uyumadan hep ayakta olmak her şeyden haberdar olmak istiyorsun.  Doğduğundan beri en ufak bir çıtırtıda uyanan uykusuz bir bebek oldun. Ben bu güne kadar uykunun gelip uyumana pek şahit olmadım. Uyku vakitlerinde  bizde hep bir bağrış çağrış bir inatlaşma isyan vaziyetleri hakim. Henüz konuşmuyor fakat her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlıyorsun. Aynı zamanda da çok dikkatli bir izleyici ve gördüklerini hafızana alan süper bir kayıt edicisin . Ne olup bitiyorsa gözlemliyor ve taklit etmekte geri durmuyorsun , özellikle beni çok fazla gözlemliyor dişimi fırçalamaktan elimi ağzımı yıkamaktan tutun da havluya siliş şeklime  kadar aynısını yapıyorsun.

          Kalabalık ortamı seviyorsun , her zaman bulunduğun ortamdaki daha genç olanı kendine yakın buluyor ve oyun arkadaşı seçiyorsun. Babaannene halayı , halana Şeyda veya Elifi anında tercih ediyorsun. Favori oyun arkadaşlarının  arasında  Nisa Ablan ilk sıralarda yer almakta...
           04 Ağustos 2014 Pazartesi günü ilk tatiline çıktın. Evden gerek mesafe gerekse süre olarak en uzun ayrılışındı. İlk tatilini 175 Km. uzaklıkta yer alan Sapanca - Kırkpınar'da bulunan (www.guralsapanca.com ) NG GÜRAL SAPANCA' da  yaptın.
           Otele öğle saatlerinde giriş yaptık ; işte o andan itibaren bizim Kemal tam bir kabusa dönüştü oradan oraya atlayan ,zıplayan ,hoplayan , ele avuca sığmayan ,huzursuz ,aksi bir çocukla karşı karşıya kaldık. Annen de ben de bu durumla başa çıkamayacağımız kararına vararak otelden ertesi sabah ayrılma kararı aldık. O gün gece odamıza çıkana kadar tam bir felaketti. Neyse ki  nihayet odaya çıkmış ve bir parça rahatlamıştık.
           Ertesi sabah kahvaltıya inerken hepimiz bir parça daha rahatlamış durumdaydık kendimize denememiz için bir gün daha tanımaya karar verdik. Sonucunda da dört günlük küçük bir tatili gerçekleştirdik. Hepimiz hayatından memnundu. En çok da minik oğlumuz Kemal evden farklı bir yerde oraya buraya nispeten özgür bir biçimde koşuşturuyor . Evin dışındaki yeni dünyayı kendi yöntemlerine göre keşfediyor bu duruma bizi de dahil ederek eğlenmemizi sağlıyordu.
            Sonunda tatilimizi yaşadık ve bitirdik çok fazla aktivite yapmamış olsak da birbirimizle çok yakın yaşadığımız bu tatilden fazlasıyla keyif aldık. Teşekkürler canımız bir tanemiz Ali Kemalimiz...